Sayın Mehmet Gün’ü, zorluklarla, mücadelelerle, acı ve tatlı tesadüflerle dolu çarpıcı hayat hikayesini samimi bir dille aktardığı “Bozkır’dan Dünyaya…Avukat Olmak” isimli kitabı ile tanıma fırsatı buldum. Sayın Gün’ün, mesleğini ilk günkü heyecanla sürdürmesinin yanı sıra, hukuki meselelere gösterdiği duyarlılığını ve birikimlerini paylaşma konusundaki çabalarını, benzer zorlukları yaşamış, doğduğu topraklara ve ülkesine minnet ve sorumluluk duygusuyla bağlı biri olarak anlamlı buluyorum. İnsanlık, tüm tarihsel gelişimine karşın, adalet, şeffaflık, hesapverirlik gibi en temel toplumsal beklentileri karşılama konusunda bugün halen ne yazık ki iyi bir sınav veremiyor. Hukukun üstünlüğü, demokrasi, yargı kavramları etrafında dönen nice sonuçsuz tartışmalar da bunun bir göstergesi. Sayın Gün’ün kitabında yer verdiği detaylı analizleri, somut tespit ve önerilerini, bu sorunların çözümü için samimiyetle atılmış bir adım olarak değerlendiriyor, mağdur oldukça, haksızlığa uğradıkça “kendine demokratlık” aşamasını hızla geçip, asıl başkalarına, ötekine demokratlık gerektiğinde sınıfta kalan bir topluma bu çalışmanın çok şey katacağına inanıyorum.