İnsan uygarlığının yarattığı, fakat uluslararası alanda henüz gerçekleştiremediği en büyük iki mefhum adalet ve barıştır.
Yıkıcı teknolojilerle güçlenen devletlerin medeniyeti yaymak, uzlaşma, barış ve adaleti bütün dünyaya hâkim kılmak yerine güç kullanarak diğerlerine hükmetmeyi tercih ederek tarih boyunca giriştiği savaşlar nice uygarlıkları yok etmiştir.
Ülkelerin parçalandığı, sınırların yeniden çizildiği Birinci Dünya Savaşında; milyonlarca insan ya doğrudan öldürüldü ya da savaşın neden olduğu hastalık, açlık, göç ve benzeri sebeplerden öldü. Doğu Avrupa ve Balkanlardan Kafkasya’ya, Cebeli Tarık’tan Arabistan yarımadasına kadar geniş bir coğrafyaya yayılan Osmanlı İmparatorluğu tebaası bu kanlı savaşta devasa zarar gördü; büyük acılar yaşandı. Sadece Balkanlarda 1,4 milyon Türk ve Müslüman Anadolu’ya dönüş yolunda telef oldu. Kafkasya’da, Ermeniler ve yüz yıllardır barış içinde birlikte yaşadıkları Türk – Müslüman halk birbirine düşman edildi.
Vahşi savaşlarda ölen bütün insanlar ve I. Dünya Savaşı’ndan en büyük zararı görmüş olan bütün Osmanlı İmparatorluğu tebaası için üzüntümüz derindir.
Üstünden bir asırdan fazla zaman geçmiş, insanlık bilinci önemli bir gelişme geçirmiş olmasına karşın devletler arasındaki yıkıcı rekabette kutuplaştırarak ülkelerin vatandaşlarının birbirlerine düşman edilmesi, devlet kurumlarının ve yöneticilerinin ele geçirilmesi gibi türlü çirkin yöntemlerle ülkelerin zayıflatılması, ne yazık ki günümüzde hala makbul ve maruz görülebilmektedir. Bunun belki de tarihteki en yakın örneği Türkiye’dir. Yargı, ordu, emniyette ve sair devlet kurumlarında kilit noktaları ele geçirerek adeta paralel bir devlet yapılanması oluşturan, ülkeyi büyük bir felaketin eşiğine getiren grubun verdiği zarar Türk yargısını onlarca yıl geri götürmüştür.
ABD Başkanı Joe Biden veya herhangi bir siyasinin tarihin acı olayları hakkında hüküm kurmasının hukuki, bilimsel veya etik bir temeli yoktur.
Tarihin gerçekleri tarihçi bilim insanları tarafından tüm yönleriyle keşfedilmeli, tarafsız bir şekilde ortaya konulmalı; insanlık, yaşanan acılardan medeniyeti bir üst seviyeye taşıyacak dersler çıkarmalıdır.
Adalet, insan uygarlığının, uluslararası barışın ve huzurun temelidir.