Türkiye’nin yargı sorununu kökünden çözmek için (i) verimli çalışmaya, kaliteli hizmet üretimine odaklanan; (ii) yönetim biliminin gereklerine uyarlı, yalın yapılanmış olan; (iii) her türlü işlem ve kararında tam şeffaflığın sağlanmış olduğu; (iv) tam hesapverir, her türlü işlem ve kararın yargısal denetime tabi olan, (v) toplumun, isteyen herkesin süreçlere katılabildiği ve denetleme imkanına sahip olduğu bir sistem tasarımı gerçekleştirmeye çalıştık. Bu amaçla geliştirdiğimiz tasarım ve taslaklar, klasik manada bir yargı kurulu olan Hakimler ve Savcılar Kurulu’nu yeniden yapılandırmak için değildir; yargı sisteminin tamamını, mahkemelerden yargılama usullerine ve yargı mesleklerine, meslek kuruluşlarından yargısal denetimi sağlayan yeni bir mahkemeye ve merkezinde bir düzenleyici kurum olan geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır.
Temel fikir yargı teşkilatını kaliteli hizmet üretir hale getirmektir.
Bu nedenle hizmet üretiminin merkezinde bir düzenleyici kurum öngördük; düzenleyeceği hususları dikkate alarak kurumu tasarladık. Hizmet birimlerini ve üreticilerini kapsayan sistemin şeffaflık ve hesapverirliğini, her türlü işlem ve kararın yargısal denetimini ve bunu sağlayacak bir mahkeme kurarak çözdük. Tasarladığımız sistemin her bir ayağı tam bağımsız olan üç temel direği vardır: (i) Düzenleyici kurum; (ii) hizmet üreticisi meslekler ve kuruluşları; (iii) yargısal denetimi sağlayacak uzman bir mahkeme, Adalet Yüksek Mahkemesi.
Birçoklarının yaptığı gibi başka bir toplumun kendi ihtiyacı için geliştirdiği çözümü Türkiye’ye uyarlamaktan özellikle kaçındık. Genç bir ekiple çalışarak sorunlara kökten ve kalıcı çözüm getiren yeni ve tamamen özgün bir tasarım oluşturduk. Daha sonra uluslararası tecrübeleri inceleyerek çözümlerimizin sağlıklı, köklü ve isabetli olduğundan emin olduk.